ADI: TUKİDİDES TUZAĞI!

Türk Dış politikası, iç durumu, ekonomik göstergeler, siyasetin paradigmaları TUZAĞA düştüğümüzü gösteriyor.
Peki bu tuzağın adı ne ?

ADI : TUKİDİDES tuzağı

Tabi olarak 2000 yılında ABD ve BATI eliyle iç siyasete yapılan büyük operasyon sonucu, son 22 yılın paradigmaları TÜRKİYE bu tanımla özetliyor.

ABD ve BATI ilmek ilmek bizi bu tuzağa gömdü. Şimdi ise tuzağa ikinci bandı PUTİN atıyor.

Ankara koridorlarında: Rusya, Türkiye’yi işgal ederse NATO ve BATI’DAN kurtulabiliriz düşünceleri konuşuluyor.

Rusya insan kaynağı açısından ASKERİ olarak sıkıntıda.
1.Dünya savaşında ALMANYA ile ittifak etmemiz TUKİDİDES tuzağına düşmemizle sonuçlandı.

Şimdi, RUSYA ile ittifak adı altında ALEXANDER DUGİN aklıyla hareket etmemizin sonucu aynı olabilir.

İktidarı devam ettirmek için her türlü riski kabul görmek, bitişle sonuçlanır.

Türk askeri, Rusya adına savaşır mı? Sorusunun cevabı bize OLMAZ diyemeyiz sözünü dedirtiyor.

Tukidides tuzağı, Graham Allison’ın tabiriyle, yükselmekte olan bir gücün egemen olan diğer bir gücü, onun yerine geçmekle tehdit etmesinden dolayı oluşan şiddetli yapısal gerilimdir. Allison der ki, son beş yüzyıl boyunca toplam on altı kez yükselmekte olan bir güç, egemen gücü yerinden etme durumunda kaldı. Bu on altı durumun on ikisinde ise netice savaştı.

Söz konusu Tukidides tuzağından iki risk doğmaktadır. Yükselmekte olan güç sendromu birdenbire yükselen gücün, artmakta olan özbilinci, çıkarlarını savunma güdüsü, saygı ve tanınma hakkını talep etmesi demektir. Egemen güç sendromu ise bunun yansıması olarak kendini kanıtlamış olan gücün, “çöküş” imaları karşısında duyduğu yükselen korku ve güvensizlik hissini tanımlamaktadır. Kısacası gitgide kendine fazla önem vermeye başlayan ülke, kendisine saygı duyulmasını ve yeni gücünün tanınmasını beklerken, aynı zamanda da çevresinde daha fazla etki sahibi olmak ister. Buna karşılık olarak da kendini kanıtlamış olan ülke yükselmekte olan ülkenin gösterdiği bu kendine aşırı güvenmeyi saygısız, nankör ve hatta kışkırtıcı ya da tehlikeli bir tavır olarak algılamaktadır.

MEDYA algısıyla içeride yükselebilirsin ama dünya kabul etmedikten sonra sonuç acı ve felaketle yaşanır.
RUSYA, Tahıl Koridoru üzerinden BOĞAZLAR’DA yönetimde yer aldı. Montrö lağvedildi.
Bağımsızlığı Lozan’da…
Egemenliği Montrö’da kazandık.
Şimdi LOZAN yerinde duruyor demek için akıl devrilmesi yaşamak gerekir.

Truman, Potsdam Konferansı’nda Stalin ve Churchill’e “Son iki yüz yıldır bütün savaşlar Akdeniz ile Baltık denizleri arasındaki, Fransa’nın doğu sınırı ile Rusya’nın batı sınırı arasındaki bölgede başladı.” der.
Şu anda dünyanın en büyük ihtilaf merkezi ve anlaşmazlıklar yine bu bölgede.
Bu durumda ABD’nin yığınağı boşuna değil.

The Economist dergisinde yer alan makalenin sonunda “Fransızların Ruslar ve Türkler ile savaşa hazırlığı” olarak ifade edilmişti. 29 Mart 2021!

Derin Strateji bilgisi açıkladım.

Bunu bilen ATATÜRK “NE DOĞU OLACAĞIZ, NE BATI OLACAĞIZ.
TÜRK ÖZ OLACAK.”demişken, BAŞIMIZA gelen SİYASET VE HALKIN ELİYLE GELEN musibetlerden hala ders almıyoruz.

“Sonuçta, düşmanı ve kendinizi iyi biliyorsanız, yüzlerce savaşa bile girseniz sonuçtan emin olabilirsiniz. Kendinizi bilip, düşmanı bilmiyorsanız, kazanacağınız her zafere karşın yenilgiyle de tanışabilirsiniz. Ne kendinizi ne de düşmanı biliyorsanız, sizin için gireceğiniz her savaşta yenilgi kaçınılmazdır.” Sun Tzu !!!

Atabey Hüseyin Hakkı Kahveci