Stratejik Akıl

Köprüler, yollar falan bunun medeniyet ilerlemesi açısından önemi tartışılmaz. Fakat bu işlerin stratejik aklını düşünmezseniz devasa bir yıkımla karşı karşıya kalabilirsiniz. ABD, henüz dışardan bir işgale maruz kalmamıştır. İngiltere, henüz bir işgal yaşamamıştır. Yani, ABD ve İngiltere bu tür yol stratejileri için örnek teşkil etmez.

Elimizde 1.Dünya ve 2.Dünya savaşlarında devası yıkımı yaptıkları yollar üzerinden yaşamış iki ülke var. Üçüncü örneğimiz ise tabi olarak Irak ve Libya örnekleri yakın tarihimizde… Hatta Ukrayna örneği teşkili.

Bu tür tecrübeleri yaşamış olan ülkeler, misalen Polonya ve Almanya sık ormanlık araziler oluşturmuşlar. Buna sınır bölgeleri dahil. Bizde ise kel aynak arazilere beton duvar örerek, halkın sırtına borç yüklerini yüklemeye devam ediyoruz. Henüz 1. Dünya Savaşı bitmemiştir. İkinci Dünya Savaşı ile devam etmiş ve 3. Dünya Savaşı ile yeniden başlamış devam etmektedir.

Stratejik aklınız yoksa halkınızı onlarca yıl borç içerisinde, yabancı efendilere köle yaparsınız. Son 20 yılda GAP Projesi gibi bir proje üretilememiştir. Ve kredi alınmadan, öz kaynaklarla yapılabilsin. Halka ait olsun. Halkın sırtında borç kırbacı olmasın. Bugün yapılan yol, köprü ve hastane gibi projeler halkın sırtında  borç yükü olarak yerini almış. Stratejik ters mühendisliği ise bir savaş durumunda lehimize gelişmeyecek olduğudur.

Hitler’e Almanya otobanlarını borç verip yaptıranlar sonrasında o otobanlardan Almanya’yı işgal ettirmişlerdi. 100 yıl önce Çanakkale’nin geçilememesinin stratejik nedenlerinden birisi ise yol olmaması. Kurtuluş Savaşı’nda yine bu önemli detay savaş stratejimiz içerisinde bize yardım eden en önemli stratejik yardım olmuştur. Hicaz demiryolu nasıl Osmanlı’ya savaşta ölüm olarak yağdıysa bugün bunlar unutulmuş.

Bugün Irak ,Libya işgallerinde en önemli stratejik yardım işgal güçleri tarafından yollar üzerinden sağlandı. Bu yollar hep yabancı krediler eliyle yabancı şirketler tarafından yapılmıştı. Alman askeri kurmay aklı Hicaz Demiryolu ile Osmanlı’yı kendi topraklarında kaybedeceğini bile bile savaşa sürüklerken yüz yıl önce olduğu gibi aynısı yaşanıyor. Bunun adı ALGI değil. Tarihin tekerrürü.

Yüz yıl önce Çanakkale’yi geçemediler, fakat ABD uçak gemisi full savaş uçağı dolu olarak Ege’nin kuzeyine demirledi. Fransız Charles De Quel uçak gemisi de yolda geliyor. Çanakkale’nin tarihi adı Truva. Mahşerin 4 atlısının 3. atı Siyah At ve 4.atı Soluk At Çanakkale’de. Bitmeyen bir savaşın yüzlerce yıldır süren çığlıkları duyulmalı. BOP’un Türkiye’yi en çok ilgilendiren kısmı Büyük İsrail’i oluşturacak olan İsrail-Kürt devleti-Kafkas hattıdır. İsrail- Kürt devleti oluşumu Suriye ve Irak bileşeni tamamlanıyor .

Sırada Genişletilmiş Ortadoğu Projesi ayağı kaldı . Karabağ merkezli başlayacak demiştim üç yıl önce. Azerbaycan – Türkiye Karabağ’ı işgalden kurtardılar. Kutlu olsun bize. Unutmayalım , İsrail bu savaşta Azerbaycan’a silah ve mühimmat desteği verdi. Resimde veriyoruz. Planlanan iki mavi hat arasında kalan bölge Akdeniz -Karadeniz ve Hazar arasında Büyük İsrail ismini alacak şekilde projelendirilmiştir .

Abdülhamit borca yaptırdığı Hicaz Demiryolu ile Osmanlı çökertildi. Yakında köprülerden çekilecek selfieleri seyrederiz. Bakınız, Karadeniz’den Akdeniz’e inen mavi hatlı yol projesi 1984 yılında İsrail Eski Başbakanı İsak Şamir’in kitabında yer alıyor. 1.Dünya savaşı sonucunda oluşan Versay Anlaşması bugün Versay Düzeni olarak yeniden uygulamaya sokuluyor. 

Turizm adı altında Ege, Akdeniz sahillerinde oturumlarını çoktan düzenlediler. Köprüler tamam. Bütün yollar Roma’ya çıkıyor. Bu Roma nerde? İstanbul’a çıkıyor. Kutlu olsun Çanakkale Köprüsü. Bakalım geçişi hızlanacak olan konvoyların bayrağı ne olacak? Hep beraber göreceğiz. 252 milyon dolar boşa ödendi. 153 milyar dolar daha ödenecek.

2045 yılına kadar Türkiye müteahhitlere çalışacak gibi dursa bile projelerde Londra hukuku geçerli, bu şu demek, Londra tefecilerine borçlandırıldık. Bir ekonomik tetikçinin itiraflarında söylediği gibi bire bir aynısını yapıyorlar. Kapıyı Kuran ve Allah diyerek çalanlar, tıpkı yüz yıl önceki hatayı tekrar ettiler. Ülkeyi, Londra’ya borçlandırdılar.

Atabey Hüseyin Hakkı Kahveci