Abdal Divane ömür geçti yaşıyorsun altmış altı yaşını
Anlayabildinmi üç yedi dokuz oniki ondokuz sırrını
Yaradan matematik ölçüsüyle birden varetmiş herşeyi
Dünyayı üç boyut üçlemeyle Yaradan Kainat insan bireyi
Yaratmış yedi kat gökyüzü yedi kat günü
İstanbula vurmuş yedi kat mührünü
Yedi uyurlar mağarada geçirmişler ömrünü
Yedi çakra ile açarsın gönül gözünü
Dokuz bir bitiş yeniden doğuş öncesi
Türk örfünde dokuz Oğuzlar dokuz göksel küre tümcesi
Oniki dünyanın güneşin etrafında dönüşünde ayında
Alevilikte kutsanan oniki imam inancında
Ondokuz gizemini korur bitişin ve doğuşun toplamında
Yaradanın Hz Muhammetle gönderdiği mucizesi Kuranın anlamında
Yıl binseküzyüzseksenbir bir çocuk doğar Selanik şehrinde
Doğumunda belirir seçilmişliğin dokuzun şifresinde
Mustafa adında yedi sayısının mührü üzerinde
Oniki ile damgalanır Mustafa Kemal evresinde
Osmanlı toprağı yedi düvelle işgal altında
Ondokuzuncu Tümen elliyedinci Alay Çanakkale savaşında
Zaferler kazanır Anafartalar Arıburun Conkbayırında
Yalnız yolcu ondokuz kişi olur Bandırma Vapurunda
Ondokuz Mayıs Bindokuzyüzondokuz Samsun yolculuğunda
Kılıç kuşanır Türkün töresiyle Hacıbektaş Dergahında
Ordular toplanır Kadim Devlet Tuğ kaldırdığında
Kurtuluş savaşı yönetir yavuz bir at sırtında
Vatanı kurtarır Anadolu Yurt Misak-ı Milli sınırında
Yeni bir Devlet kurar Türkiye Cumhuriyeti sıfatında
Ankara Başkentinde yirmidokuz ekim bindokuzyüzyirmiüç yılında
Ondokuz mührü vurulur Mustafa Kemal Atatürk adında
Vefat eder bindokuzyüzotuzsekiz on kasımında
Ondokuzun üç katı elli yedi yaşında
Bir asır zorluklarla geçer yıl ikibinondokuz
Devlete çöreklenir çakallar yılanlar domuz
Bırakmak isterler Türk’ü kimliksiz vatansız yurtsuz
Mehdi mesih kurtarıcı beklenir şuursuzca umutsuz
Kadim Devlet uyanır derin uykusundan
Yalnız bir yolcu yoluna çıkar Anayurdundan
Mavi Tuğ kaldırılır yüce dağların ardından
Ondokuzun mührü Hüseyin Hakkı Kahveci tarafından
Derin devlet masallarıyla halkı uyutur Devletbey
Kurtarıcı rolünde bir tarafta da Paşabey
Bilmezler ki gelen Kadim Devletle Atabey
Düşmüşler aydınlar Emperyalizmin örümcek ağına
Oturmuşlar siyasetçiler soysuzların kucağına
Partisiz Atatürk’le çağırır herkesi Atabey Türk Ocağı’na
Bilemem kim ne anlar yazdıklarımdan
Uyanıp çıkalım artık gaflet uykusundan
Gelip geçiyor zaman henüz geç olmadan
Toplanalım artık Yurdun dört bir yanından
Cemal AYDOĞAN
ANKARA 30.04.2019