Resmi Mobil Uygulamamızı Yüklemek için BURAYA tıklayınız

AKP ‘Büyük Millet, Büyük Güç, Hedef 2023 demişti

Sayın Erdoğan, BÜYÜK MİLLET dedi. Bu milletin adının ne olduğundan bahsedilmedi. Hatta 1071’de Anadolu’ya gelen Alparslan’ın hangi milletten olduğu bile söylenmedi. Herhalde Uzaylı falan değildi.  

BÜYÜK GÜÇ olacağız. 600 milyar dolar borca batmış bir ülke. Bütün varlıklarını yabancılara kaptırmış bir ülke, kendi sınırları içerisinde bölücü terörle muhabere yapıp sınır ötesi harekât yapamayan bir ülke, çocuk suç oranının son üç yılda % 300 arttığı bir ülke, Gençlerinin büyük çoğunluğunu işsiz olduğu Türkiye, demokrasi sıralamasına dünya üzerinde ilk yüz içerisinde sondan onuncu olan bir ülke, kadın cinayetlerinde on yılda 6.000 kadın cinayetinin yaşandığı bir ülke, kız çocuklarının genç yaşta evlendirilmesi için eğitim sistemine dini alet eden bir ülke, yanı başında adaları işgal edilen ve sesini çıkartmayan bir ülkeye büyük GÜÇ diyor. 

Başbakan Erdoğan hedef 2023 derken herhalde zamanın çabuk geçtiğini anlamış ki hedefi enflasyon ve bütçe rakamlarını revize ettiği gibi 2071’ e revize etti. Sayın Erdoğan gençlere hedef gösteriyor. Atatürk’ün gençliğe hitabesi yerine Arif Nihat Asya’nın hitabını okudu. Atatürk’ün yok sayıldığı bir ortamda gençlere 2071’i hedef gösterdi. Keşke “Gençler ilk hedefiniz Avrupa” deseydi. Yani 1071’de Anadolu’nun kapılarını açmıştık. “2071’de Avrupa’nın kapılarını açın” deseydi o zaman Sayın Başbakan çok önemli bir hedefi açıklamış olurdu. Fakat Sayın Erdoğan sadece gençler diyebiliyor. Hangi gençlik? Hangi milletin gençliği? Acaba AKP milletinin gençliği mi? Hedef 2023 diyor.  

Bu kongre ile AK Parti 2013 yılı ile beraber siyaset sahnesindeki varlığını bile tehlikeye düşürmüş bir portre çizip başından sonuna modern, müreffeh Türkiye yerine sadece edebiyat ağırlıklı dışarı ve içeri hiçbir mesajı olmayan tipik Ortadoğu toplumları gibi ye, iç, yat, uyu konseptine uygun uyuyan bir toplum için AK parti’nin çalışacak olduğu mesajları net olarak verilmiştir.  

Başbakan iki buçuk saat konuştu. Şiir okudu. Peki, neden son on senede dünya demokrasi sıralamasında bırakın yukarılara çıkmayı, 7 basamak daha düşüp 89. lığa indiğimize, neden dünyanın en yüksek cep telefonu vergilerini ödediğimize, neden hapisteki gazeteci sayısında dünya birincisi olduğumuza, neden din ve inanç özgürlükleri açısından “endişe yaratan özel konumda bir ülke” olarak tanımlandığımıza, dair tek kelime duymadık? Çünkü  AKP’’nin işine gelmez. Kimsenin duymasını istemediği gündemdir bu. 

Ben bu konuşmadan başlayarak kongrenin başından sonuna geçen sürede AKP teşkilatının en büyük hatasının Barzani’nin bu kongreye davet edilmesi olduğunu herhalde anlamışlardır.  

Kongre bitti. Yine ters köşe konular medyaya yansımaya başladı. Tansu Çiller’in savcı ile kongrenin akabinde görüşmesi ve aynı şekilde 8.Cumhurbaşkanı Turgut Özal’ın naaşının mezardan çıkartılmasının kongre akabinde olması gerçekten düşündürücü.

Eğer Adalet bakanı kongre akabinde gündemi sarsacak olması muhtemel bir konuyu ekranlarda açıklıyorsa burada iktidar kanadından bir gaz sıkışması vardır. Bu süreci hafifletmek ve gündemi farklı yönlere çekebilmek için yapılması muhtemel bu süreci maalesef kimse konuşmuyor. Yandaş medya dışında kimse bu konularla ilgilenmiyor.  

Eski Başbakan Tansu Çiller’in konuşmaları içerisinde o güne ışık tutan önemli tek bir cümle yoktu. Sadece iktidara ışık hüzmesi verecek cümleler vardı. Maalesef Çiller ve Özal üzerinden insanlar tutuklansa bile vatandaşın yargıya siyaset kurumuna ve meclisteki siyasi partilere güven sorunu yaşadığı nettir. Gobelzvari propagandadan insanlar artık sıkılmıştır. İnandırıcılık sorunu özellikle son bir yıl içerisinde yaşananların dayatma olması sebebi ile maalesef çökmüş ve ret cephesi büyümüştür. 

AKP kongresinde önemli bir mesaj yoktu. Sadece MSP, Refah, Saadet Partisi olağan kongrelerinin biraz daha modern bir kopyasıydı. Hele küresel, bölgesel tanımlamaları tutmadı. Dedim ya iktidar bu kongre ile finali yapmıştır. Tu kaka siyaseti artık kabul görmüyor.

Hüseyin Hakkı KAHVECİ      05 Ekim 2012 Cuma ( Anayurt Gazetesi )

Hakkında Hüseyin Hakkı Kahveci

Hüseyin Hakkı Kahveci Gazeteci, Yazar, Stratejist, Siyaset ve Terör Uzmanı olarak Free Lance yani bağımsız gazetecilik alanında faaliyet göstermektedir. 19 Kasım 1972 tarihinde İstanbul'da dünyaya gelmiştir. İlk – Orta ve Lise eğitimini Ankara'da tamamlamış olup 1991 yılında Devlet Bursu ile yurt dışında burslu Tıp eğitimi almıştır. Sonrasında CSU – USA'de İşletme üzerine Üniversite eğitimi sonrasında MD; Master düzeyinde Uluslararası İlişkiler ve Management eğitimi almıştır.

OKUDUNUZ MU?

AK Parti karşı devrim mi yapıyor – 2

GERÇEKTEN HALK NEYİ OYLADIĞINI BİLİYOR MUYDU?  Sayın Başbakan bütçe görüşmelerinde referandumun sonucunu dillendirdi. Fakat halk …