Devleti canlı bir organizmaya benzeterek ve onun “aklı”nı kullanmayı bürokratik kurumlara havale ederek sorunlarımıza hikmet-i hükûmet temelli çözümler geliştirmek anlamlı değildir.
Devlet aklı bizzat devletin kendisi olup , bu alan özellikle AKP döneminde terk edilmiştir. Her şey aslında Milli Türk Talebe Birliği ve ANAP iktidarıyla gün yüzüne çıkmış olsa da ! Asıl erime , yani yangın bizzat önce İnönü CHP` si ve Bayar DP` si ile başlamıştır. Bugünlerin birincil derece sorumlusu kendi kendine ATATÜRKÇÜLÜK icad eden İnönü ve Bayar olup asla affedilemez ve bilinçli hatalarla bugünün alt yapsını kurmuşlardır.
Bu bize gösteriyor ki ! Ortada devlet aklı ya da derin devlet falan yoktur. İnönü ve Bayar eliyle İngiltere ve ABD aklına havale edilmiştir.
Atatürk sonrası , İnönü tarafından Türk devlet yöneticisi Türk unsurların nasıl görevlerinden alındığına bakarsanız anlarsınız.
Bugünün CHP’si , Türk devlet aklının iradesi ve Atatürk tarafından kurulmuş Türk Devletinin kurucu iradesini temsil etmemektedir.
Aynı şekilde Atatürk üzerinden bugünlerde siyaseti bırakmış olan Vatan Partisini bu şekilde değerlendirebiliriz. Geriye kalan siyasi partiler Türk Devlet sisteminin dışında olup devlet aklı açısından yok birbirinden farkları .Ne bu siyaset , ne de bu ideolojiler ; ATATÜRK tarafından kurulmuş olan TÜRK DEVLET sistemine ait değillerdir.
Artık her açıdan Osmanlılaşmış bir devlet sistemi ve devlet aklı ile karşı karşıyayız. 10 Kasım 1938 gününden itibaren ATATÜRK DEVLET AKLI tasfiye edilmiştir. CHP , Atatürk sonrası bizzat Atatürk` ün dediği gibi ATATÜRK CHP` si olmamıştır.
Boşluk kaldırmayan bu alan tıpkı Osmanlı devşirmeleri gibi yine devşirme kökleri ile doldurulmuştur. Ortada olan TÜRK DEVLET aklı falan değildir.
Dikkatle tekrar söylüyorum . O veya bu parti veya ideoloji ayrım yapmaksızın ATATÜRK DEVLET SİSTEMİ dışında olup laf salatalığı ötesinde algı operasyonlarıyla tam seksen yıldır insanlarımızı kandırmışlar ve kendilerine buldukları alanı kullanmışlardır.
Devletin bıraktığı boşluğu başkaları doldurdu ve pırıl pırıl zekâlar, gençliğin belki de krem tabakası bu tür yapılara akarak, devlet ve milletten önce o yapılara aidiyet hisseder oldular… Sabahları biri gelse de bizi işe götürse diye bekleşenlerin olduğu ‘amele pazarlarında’kiler gibi gençlerimiz birer birer götürüldüler…
Devleti yönetenler seyrettiler… Sosyal devletin ihmal ettiği alan, klikler, cemaatler, sözde dernekler, radikal siyasî örgütler ve suç örgütleri için bulunmaz nimet oldu… Âdeta bu tür yapılara ‘lojistik’ sağlandı… Hatta bu tür yapılar zaman zaman ‘sivil toplum kuruluşu’ gibi sunulmaya çalışıldı, yakın hissedilenler pozitif ayrımcılığa tâbi tutuldu… ‘Akıl ve bilim’ büyük bir iştahla emilirken, ortaya bir nevi sofistike robotlar çıktı… İmamın, abi’nin, şefin, başkanın, şeyhin, önderin her şeyi bildiğine inanan robotlar…
Türkiye bu girdap içinde nesillerini kaybediyor…Devlet aklının olmayışı çocuklarımızın kayıp nesil haline gelmesine sebep oldu .Bu büyük bir sosyal problem. Çaresizlikten çocuğunu kaptıran baba,anne ve ‘kapılan çocuk’ bu süreçlerin en masumlarıdır…
Devletin bu gerçeği görüp, çok büyük bir rehabilitasyon sürecini başlatması, kaybettiğimiz insanımızı geri kazanması, kazanamayacak olsa bile bundan sonraki nesillerin aynı ağlara düşmemesi için tedbir alması gerekiyor…
Devlet, çaresizlik veya istismar sonucu ağlara düşmüş insanımıza adaletle hükmetmek ve onu yeni sosyal krizlerin öznesi hâlinden kurtarmak mecburiyetinde…
Fakat ! AKP iktidarı bunları kulak ardı etti. Kendince çözümü İmam hatipleştirme adı altında insanları sürüleştirme ve aptallaştırma projesinde buldu .
Bugün için Türkiye , Atatürk tarafından oluşturulmuş o altın neslin çok uzağında . 1980 öncesi ve sonrası nesiller çökertildi. Bunun yanında AKP dönemi ile gelecek nesiller çökertildi.
Ortada devlet aklının olmayışının bir örneğini irdeledim. Eğitimsiz nesillerle bir ülke ayağa kalkamaz, şahlanamaz .İnönü ve Bayar ile başlayan Türk milletini Atatürk değerlerinden uzaklaştırma stratejisi hala devam ediyor. Atatürk tarafından kurulan Türk Devleti artık yok.
Yüzde yirmi beş temsili olan CHP bu süreçte sadece meclis sıralarında oturdu .Bu yüzden 2019 `da farkında değilsiniz ama , 1919`a dönüyoruz . Ekonomik çöküş ve beraberinde yaşayacak olduklarımız yüz yıllık döngü.
Hüseyin Hakkı KAHVECİ Kitapları
The post Hüseyin Hakkı KAHVECİ | Devlet Aklı 4 – “Yalanlanan Devlet” appeared first on Kuzgun Portal.