MHP olağan kongresi sonuçlandı. Sonuçlar herhalde en çok AKP’yi memnun etmiştir. Çünkü MHP’nin Salı günleri dışında konuşmama eğilimi devam edecek.
Sayın Bahçeli kongre sonrasında yaptığı konuşmada “MHP içerisinde fitne oluşturmak isteyenlere delege gereken cevabı vermiş” Sayın Koray Aydın kürsüye çıktığında konuşmasına “Saygıdeğer genel başkan” diyerek başlamıştı. Bu cümle fitne mi?
“Şubat ayında 1 milyon kişi ile miting yapacağız, üye sayımızı 3 milyona çıkartacağız“ dedi. O halde bu cümleler ve açıklamalar fitne oluyor.
Aslında Koray Aydın isteseydi bu kongreyi alabilirdi. Çünkü 450‘ye yakın oy ile nerdeyse sadece 150 civarında delegelik bir farkla Sayın Bahçeli bu kongreyi kazandı.
En kısa sürede bir kamuoyu yoklaması yapıldığında görülecektir ki, değişim istemeyen MHP kongre delegeleri aslında acı bir ferman yayınladılar.
Şahsım adına uzun aralıklarla AKP’ye destek veren MHP ile seçimlerde hesaplaşamaya gidecek halk kitlelilerinin olduğunu söylesem yanlış söylemiş olmaz.
Çünkü tavan her ne kadar Bahçeli’ye vize vermiş olsa bile taban yani oy veren kesim bu tür siyaset konusunda ciddi olarak rahatsız.
Sayın Başbakan Erdoğan için bundan önce;
“ Benim MİT müsteşarım, benim yüksek yargım, benim meclisim, benim Cumhurbaşkanım, benim Genelkurmay başkanım, benim Valim, benim polisim” ve son olarak teşekkürler MHP büyük kongre delegelerine Benim MHP’m deme hakkına sahip olmuştur. Yakında Sayın Başbakan Erdoğan böyle bir cümle sarf ederse şaşırmayalım. Çünkü gidiş o tarafa doğru gidiyor. Bu eleştirilerimiz sebebi ile yakında Sayın Başbakan Erdoğan’dan basın camiasını “Benim ülkücü, MHP’li kardeşlerimi benim MHP’mi nasıl eleştirirsiniz bre gafiller“ dememesi için hiçbir sebep kalmadı.
Zaten Sayın Bahçeli “Sayın Erdoğan ve AKP’nin iyi olması gerektiğini, iktidarda kalması gerektiğini aksi durumunda Türkiye’de kargaşa olacağını ifade ederek” destek veren açıklaması ile AKP’yle aynı iklimde siyaset yaptıklarını söylemiş olmuştu. Yok, aslında farkları. Biz sadece farklı olduklarını düşünmüştük. Bundan sonra fark olduğunu gösterecek olan Sayın Genel Başkan ve tabii olarak yönetimidir.
Şimdi birisi çıksın bana bu hali ile MHP’nin iktidar olacağını veya destek verilmesi gerektiğini, barajı geçmesi gerektiğini söylesin. Bu kongre ile vatandaşın desteği ve baraj üzerinde kalması için çapa sarf edilen MHP daha güçlü muhalefet yapmalıydı. Burada sorun Sayın Bahçeli’nin genel başkan seçilmesi değil. Sayın Bahçeli’nin iktidar ile aynı politika kulvarı içersinde yer alması. Aynı söylemlere destek vermesi. Oysa ki MHP’nin görevi muhalefet etmek.
AKP diyor ya “ Hiç yapıcı muhalefet yapmıyorlar .” MHP’den muhalefet falan yapan yok. MHP kadar yapıcı muhalefet arasan bulunmaz. Bunun adı yapıcı muhalefet falan değil. Bunun adı düpedüz teslim olmuş muhalefet anlamına gelir. Başbuğ yaşıyor olsaydı bu konuda verecek olduğu kararı herkes hatırlasın. MHP bundan sonra ya kendine döner. Ya da! Allah bilir.
Siyasi iklimde değişiklik yapan bir MHP’ye elbette vatandaşlar destek verir. Ama kimse kusura bakmasın bu hali ile MHP’ye destek vermenin siyaseten bir karşılığı yok. Madem iktidara destek vereceksin kalsın almayalım. Sonuçta millet bu işin aslı, sense millet adına vekilisin. Kendimi bir vatandaş olarak MHP barajı geçsin diye bundan sonra zorlamıyorum. İnşallah MHP gerçek kimliğine bürünerek bahsettiği Türk milletine yani bu ülkeye sahip çıkar. Gerçi 29 Ekim’de maalesef terse düştü. Yinede yeni yönetime ve tekrar seçilen Sayın Genel Başkan Devlet Bahçeli’ye başarılar diliyorum.
Hüseyin Hakkı KAHVECİ 07 Kasım 2012 Çarşamba ( Anayurt )