Şuyûu Vukûundan beter

Cumhur demek millet demek, halk demek. Cumhuriyeti cumhur korursa yapılan Atatürk yürüyüşü ve Cumhuriyet bayramının kutlamasında ne sakınca olabilir?

Niçin Hipodroma gelmediler? Kimse kalkıp AKP politikalarını tasdik etmekle mükellef değil. O halde Hipodroma gelerek AKP’ye destek vermiş görüntüsü sergilemediler.

Yani bayram nasıl kutlanır? Bu acayip bir soru. Herkes nasıl isterse öyle kutlanır. MHP lideri Bahçeli’nin % 300 karşı çıkmış olması milliyetçilerin meydanda olmasını engelleyemedi. Gidenler orada milliyetçilerinde olduğunu söylüyor.

Yandaş ve yanlı kalemşorlar ise Kılıçdaroğlu ve CHP’yi suçluyor. Çünkü insan seli birilerini çok korkutmuş.

Değerli kalem erbabı arkadaşlar, Kılıçdaroğlu ve CHP oraya gitmemiş olsaydı o kalabalık yine orada olacaktı. Halen nasıl konuşulacağının farkında değilsiniz. Bu gidişle 10 KASIM’ DA milyonlar yürüyecek haberiniz olsun. Siz kalkıp milleti darbeci, terörist olarak suçlarsanız insanları provoke edersiniz.

Bu kalabalık insan topluluğunun içerisinde her kesimden insan vardı. Sayın Emine Erdoğan “ Normalleşiyoruz “ demişti. Anlaşılan o ki ortada normalleşme falan yok.

Çünkü Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı yürüyüşe katılanlar hakkında soruşturma başlatmış.

O halde Ankara’da gösteriye katılan ve katılmayan fakat Türkiye Cumhuriyeti devleti ve kurucusu Atatürk’ü savunan herkese bir anlamda illegal, radikal denilerek terörist denildi. Cumhuriyet savcılıklarına 500.000 kişinin hakaret ve tehdit edildiklerini beyan ederek suç duyurusunda bulunması hoş olur mu?

Mesela gaz sıkan polisler hakkında, Sayın Vali,Sayın iç işleri bakanı  ve Sayın Başbakan hakkında 500 bin kişi suç duyurusunda bulunursa ne olur? Kaldı ki bana gelen bilgilere göre vatandaş kendisine hakaret edildiği gerekçesi ile maddi ve manevi tazminat davası ve Cumhuriyet savcılıklarına aynı gün akşam televizyon yolu ile ithamda bulunan gazeteciler ve siyasiler hakkında suç duyurusunda bulunmaya hazırlanıyor.

O zaman ne olacak? Bu husus tüm dünya tarafından duyulur. Sonrasında itibarsızlaşan siyaset kurumu ve iktidar olur. Artık ekranlarda saçma ve seçme cümlelerinizi bırakın. Toplumun tepkisi nasıl dindirilir. Nasıl insanların bu şüphesi açıklığına kavuşturularak ikna edilir. Bunları düşünerek tartışalım.

Bir oldu bitti ile 4+4+4 eğitimin geçirilmesi, yağmur gibi yağan zamlar, teröre verilen şehitler, Suriye politikası yüzünden çıkmaza girmiş ülkeyi aydınlığa kavuşturmak bizlerin görevi. Yok efendim. Gerginliğe devam. Hakarete devam. Hatta Bozdağ’ın Başbakan yardımcısı sıfatı ile “ Bunlar Ergenekoncu “ diyerek sabah gün ışımadan operasyon yapılarak bunları toplayın anlamına gelen cümlelerini kabul eden varsa çıksın kabullensin.

Kaldı ki Sayın Bozdağ yeni hacca gitti ve geldi. Sayın Bozdağ bilmeli ki gıybet ve iftira dinimizde kesinlikle yasaklanmıştır. Bir daha hacca gitmek gerekir. Çünkü bu beyanla hac ibadetinin kabulünün Allah ( c.c ) katında yeri olmadığını çok iyi biliyordur.

Şimdi meselenin sıkıntı noktası Ulus’tan başlatılacak olan yürüyüşe Valiliğin alınan istihbaratı gerekçe göstermesiydi. O halde istihbarat zafiyeti var. İstihbarat zafiyeti konusunda Başbakanlığın bir soruşturma açması kaçınılmaz.

Cumhuriyetin ilan edildiği 1.Meclisin önünden Anıtkabir’e yapılacak olan yürüyüşün sembolik anlamını hala kimse idrak edememiş. Cumhuriyet yaşıyor. Yıkılmadı. 1.meclis yani Türkiye Cumhuriyeti devletini kuran meclisi tanıyoruz demiş oldular. Anlamı bu. Yoksa karşı çıkanlar 1.Meclise ve Türkiye Cumhuriyeti Devletinin ilanına karşı olanlar mı? 

Hüseyin Hakkı KAHVECİ      01 Kasım 2012 Perşembe ( Anayurt )