20. Yüzyılda 1998 yılında Sayın İlhan Kesici milletin vekili kimliği ile 21. Yüzyılda Türkiye’nin başına gelebilecek en tehlikeli gidişi görünce açıklamış. Dün yazdıklarımı bugün tamamlıyorum.
Yine 1998 yılında Sayın İlhan Kesici’den bugüne dair tarihe notlar.
Kesici, Osmanlı İmparatorluğu’nu Duyûn-u Umumiye’ye götüren yolu tarif ediyor:
“Kırım Harbi 1853-1856…
Kırım Harbi’nin yükünü Osmanlı İmparatorluğu taşıyamamış, 1854’te ilk borçlanmayı yapmış.
1854-1874 arasında 15 büyük borçlanma gerçekleşmiş.
Bakmışlar ki, 1875’te, devletin faiz borcu, devletin toplam varidatının % 25’ini aşmıştır…
“1875 Ramazan Kararnameleri” olarak adlandırılan tedbirler alınmış.
Ramazan kararnamesi ne demek?
Devlet alacaklılarına söylüyor:
‘Ben faizleri ödeyemiyorum.’ Peki ne yapacak?
Bir, faizler 5 yıl için yarıya indirildi.
Ya borçlar? Borçlar da şöyle oldu:
‘Borçların yarısını nakden, yansını tahvilat ile ödeyeceğim,’
Başka? Şimdiki tabirle, devalüasyon.
Altının değeri 235 kuruş idi; altının değeri 900 kuruşa çıktı. Yani neredeyse % 300’lük devalüasyon.
Bütün bunlar yetmedi.
Geldik 1879’a. “Rusum-u Sitte İdaresi” diye bîr idare kuruldu. (Altı Vergi İdaresi).
Türkiye’nin 6 tane vergisinin 10 yıllığına tahsili, Galata bankerlerine bırakıldı.
Bu da devletin içinde bulunduğu hali düzeltmeye kâfi gelmedi.
1881 yılında, “Duyûn-u Umumiye-i Osmaniye Varidatı Muhassese İdaresi” kuruldu.
Bu idare 1933 yılma kadar sürdü.
1933’te Osmanlı borçlarının tasfiyesi ile ilgili Paris Konferansı düzenlendi. O zamana kadar, başımızın belası olan bir hal söz konusudur.”
Bu vesile ile Mübarek kurban bayramının tüm insanlık âlemine ve İslam dünyasına Türk milletine hayırlar getirmesini dileyerek milletime mübarek olsun diyorum. 29 Ekim Cumhuriyet Bayramını’da kutluyorum.
Hüseyin Hakkı KAHVECİ 25 Ekim 2012 Perşembe ( Anayurt )