Resmi Mobil Uygulamamızı Yüklemek için BURAYA tıklayınız
Hüseyin Hakkı Kahveci Parlamento Haber Köşe Yazıları

11 AĞUSTOS GÜNEŞ TUTULMASI 19 YIL SONRA AYNI GÜN

Güneşli bir ağustos günü güpe gündüz ortalık birdenbire kararır ve gökyüzünde yıldızları seçebilecek kadar bir karanlık oluşursa sakın şaşırıp korkmayın. Bu durum çok uzun olmamakla ,sonrasında  herşey tekrar normale dönecek. Bu  güneşimizi kapatacak o siyah yuvarlak da aslında yakından tanıdığımız, dünyamızın biricik uydusu ay.

Güneş tutulması nedir?

Tutulmalar çok eskiden beri bilinen gök olaylarıdır. Yeryüzü, Ay ile birlikte güneş çevresinde dönerken güneş’e dönük yüzleri aydınlık, öbür yüzleri karanlıktır. Karanlık tarafa doğru uzayda birer gölge konisi oluştururlar. Ay’ın gölge konisinin yer üzerine düşmesi ile de güneş tutulması meydana gelir. güneş tutulmaları Ay, Güneş ve Yer’in uzayda birbirlerine göre konumlarının bir sonucu olarak ortaya çıkmaktadır.

Bunlardan birinin gölge konisinin, diğeri üzerine düşebilmesi için bu üç cismin yaklaşık aynı doğrultuya gelmiş olmaları gerekir. Bu da ay’ın yörünge düzlemi gereği sadece özel zamanlarda meydana gelmektedir.

Neler olacak diye söylemiyorum .

Hepsini tek tek yazmaya çalışacağım . Olacaklar en çok Türkiye topraklarını ilgilendiriyor. Çünkü biz burada yaşıyoruz. Başlayalım bakalım bilgi dağarcımızda neler var . 11 Ağustos 2018 için !

19 yıl sonra 11 Ağustos 1999 yılı ile aynı tarihe denk gelen bir güneş tutulması . Sonrasında tabi olarak beklenen çokça olay var.  Tarih hep tekerrür eder unutmayalım .

Tarihi kritik kararların ve Ortadoğu’da beklenilen önemli olayların arifesindeyiz . Ayrıca, iklim değişiklikleri, su ile ilgili hava koşulları etkinleşebilir, tektonik, volkanik faaliyetlerle, fırtınalar ve kıyı gelgitleri bir ölçüde ivme kazandığı bir dönemden geçiyoruz .

Güneş tutulmaları, çevremizdeki elektromanyetik frekansları değiştirebilir, tutulmanın etkin olduğu yerlerde, ley hatlarında, toprağa sinmiş halde saklanan enerjinin eski programlarını temizler veya siler.

Tutulmalar önemli sonlar ve başlangıçların habercisi olarak görülürler. Tutulma tarafından tetiklenilmesi beklenilen olayların gelişimi, dört-beş aylık bir sürece yayılabilir. Sonların ve başlangıçların kesin çizgilere kavuşması olasıdır.
İnsanlığın geleceğini ilgilendiren gelişmelerin, teknolojik ve bilimsel faaliyetlerin gizli tutulanları açığa çıkabilir ya da başlatılabilir. Kişilerde uyku problemi, hareket ve değişim arzusu uyanabilir. Dünya’nın elektromanyetik alanları bu yolla etkilendiğinde, bilinç seviyesi yükselmeye, sezgiler Balık etkisi ile artmaya başlayacaktır.

Tutulmalarda, güç dengesinde ve kozmik şuur’un ilerleme gücünün hareketinde değişimle artış oluşur. Dolayısı ile, artık kozmik elementler kararsızlaşmış, doğal afetler bir ölçüde tetiklenmiş ve ince maddi etkileri algılayamayacak şuur kapasitesine sahip insanların aurasına da; hırs tutku ve cehalet hakim olmaya başlamıştır. Düzenli manevi çalışmalar yapmanın yararı burada ortaya çıkar.

Zira, bu elementlerin denge ve ölçüleri insanların ruhsal uygulamaları ile ilintilidir. Maddenin etkileyen özelliğinden; iyilik, denge, cesaret, dürüstlük, şefkat, azim, sukünet ve erdemle kurtulmalıyız.

Doyumsuzluk, kararsızlık, gurur, hırs, nefret ve ihtirasa sürüklenmemek, etkilerle bu yolla savaşmakla olasıdır. İnsanların, az bir kısmı, kendi enerjilerine sahip çıkıp, onu yönetebilmektedirler.

Temel fiziksel parçacıkların, ruhsal düzeyde daha temel ince bileşenleri, bir tutulma sırasında akan enerji ile, özellikle tutulmanın izlenildiği sahalarda, negatif tesirlerle sıkıntı oluşturabilmektedir. Yaklaşık yüzde 30 oranında negatif katkılı enerji birikimi, 2015 ve 2023 yılları arasında öngörülmekte olan afet ve kayıpları, bütün bu enerjinin maksimum seviyeye çıkması nedeni ile ortaya koyabilir.Nitekim 2018 yılı Güneş tutulması 11 Ağustos 1999 depremi ile aynı güne denk gelmekte ve adını 19 süreci olarak adlandırdığımız sürecin bana göre Kanlı Ay tutulması sürecinden sonra ki en önemli göstergesidir.

Düşünceler güçlü olursa, tutulma psişik enerji akışını yönlendirir. Tüm seviyeleri ile, fiziksel, psikolojik ve manevi olarak, keşiflere, ertelenmiş işler üzerinde analiz yetisinin artmasına yol açabilir. Bunun nedeni, iç bilinçte manyetik değişimler sağlama etkisidir.

Eski Çin’de Güneş tutulmalarına ejderhaların sebep olduğu düşünülürdü . Buna neden olan ejderha’yı korkutmak için tutulmalar sırasında gürültü, patırtı icadı gelişmiş ve on dokuzuncu yüzyıla kadar, Çin donanması zaman zaman geleneği top ateşi ile sürdürmüştü. Hindistan ve Güneydoğu Asya halklarında tutulma sırasında iblislerin, Eski Mısır da ise, Apophis’in Güneş’e saldırdığı inançları vardı. Salgın hastalığın yayılmasına neden olduğu düşünülen tutulmalar için özel ritüeller ve dua biçimleri uygulanmıştır.

Burada son yılın en önemli beyanı Bill Gates ` ten gelmiştir . Gates “ 30 milyon insanın salgın hastalıktan altı ay içerisinde öleceğini açıklamıştır. “ İşte bu bilinen fakat açıklanmayan bir gerçektir. Eskiler çok şeyi çözümlemişler. Diyoruz ya  “ Tarih tekerrürden ibarettir.”

1970 yıllarına kadar Türkiye’de Güneş tutulmaları esnasında ok atılması, teneke çalınması ve silah atılması olağan adetlerdendi. Erken kültürlerde dünyanın sonunun geldiğine inanılmasının yanında, Güneş ile kötü ruhların mücadeleye kalkışması ve Güneşin tutuklanarak karanlıklar alemine çekilmesi korkusu söz konusudur. Ay ve Güneş tutulmaları nedeni ile, su baskını, deprem, ünlü kişilerin ölümü, kıtlık ve savaş çıkacağı inançları da yoğundur . Ve dikkatle kronolijik inceleme yaptığımızda bu inanışların batıl değil , gerçekleştiği kati olup inanıp , inanmamak serbestliği insanoğlu `na aittir.

SAROS PERİYODU.

Bilinen Güneş tutulmaları ailelere ayrılır. Güneş tutulmalarını önceden bilebilmek mümkündür. Bir tutulma, 18 yıl, 11 gün, 8 saat sonra Saros Periyodu ile tekrar eder. Tutulmalar yaklaşık olarak 6585,3gün (18 yıl, 11 gün, 8 saat) içinde oluşur. Her sene meydana gelen iki ya da beş Güneş Tutulması, bir zaman diliminde, yaklaşık 40 farklı Saros serisi içindedir.

Tam Güneş Tutulmalarından (Saros 145) ile ilgili örneklere sıralı halde bakarsak; 1891-1909–1963-1981-1999-2017-2035- 2053 yıllarına ait olanlar, Saros 145 içinde bulunan tutulmalardır.

Dolayısı ile, 11 Ağustos 1999 tam Güneş tutulması da, 145 numaralı Saros dizisinin 21. halkası olarak karşımıza çıkar. 145 numaralı döngünün kapsadığı 41 tam Güneş tutulmasının 5. si 1999 yılındaki tutulmaydı. Sonrasındaki depremsellik ise, ülkemizde son derece üzücü sonuçlara yol açmıştı. O serinin son Tam Tutulması 2648 de olacak ve 3009 tarihinde ise 77. tekrarı ile bitecektir.

Fakat ! 11 Ağustos 2018 Güneş tutulması sonrası çok önemli olayların vuku bulacağı su götürmez bir gerçeklik .

Tutulmalar sıklıkla deprem, sel , volkanik hareket gibi çeşitli felaketlerin başlatıcısı gibi görülmektedir. Oysa, araştırma sonuçları, bunun nedenselliğinin büyük bir etken olamayacağını öngörüyor. Özellikle 1999 tam Güneş tutulmasının kusursuz izlendiği ülkemiz, olayın 6 gün ardından büyük depremle sarsıldığında, bu acı deneyim, ciddi anlamda afetlerle ve tutulmalarla ilgili bağlantıları zihinlerde pekiştirmiştir. 1 Ağustos 2008 yılında Çin’den iyi izlenen tutulmanın 4 gün sonrasında ise Çin büyük depremle sallanmıştı.

O halde ! Beklenen büyük deprem için 11 Ağustos 2018 sonrası önemli bir detay olarak önümüze çıkıyor.

Tabi olarak ben ! Fal veya gaypten haberlerle bu konuyu kaleme almıyorum . Kronolijik örtüşmeler ve geçmişten bugüne detaylarla değerlendiriyorum .

11 Ağustos 2018 sonrası dönem ,Ordu ve Askeri konuların, komşular ile ilişkilerin, ülkemizin sınır komşuları ile ilgili yeni anlaşmaların olacağı bu dönem, yılın dönüm noktalarından biri. 19 süreci dediğimiz dönemin işaret fişeği dersek yanlış olmaz .

Güneş tutulmalarının kaza ve felaketlere toplu ölümlere neden olabileceğini ve tercih olarak bu dönemde uçak gibi riskli araçlara kendilerinin binilmemesi söylenir. Hatta şehirler arası yolculuk .

Kazanın ardından, sosyal medyada herkes bu ürküten tesadüfü konuşmaya başladı. Bazı kullanıcalar ‘Güneş tutuldu, uçak düştü, sırada deprem mi var?’ diye sordu. Tesadüfleri birazdan akataracağım.

Mesela ikiz kuleler saldırısı 9/ 11 ..Dikkat çekici olan ikiz kulelerin 11 olması . Tesadüf bu ya 11 Ağustos 1999 ve 11 Ağustos 2018 .. Hata payı olabilir . Bana sorarsanız pas geçilmez. Çok iyi ezoterizm planlaması yapan bir topluluk ne olacağını çok önceden kestirmiş ve hazırlığını yapmıştır.

27 Temmuz Kanlı Ay tutulması sonrasında !

11 Ağustos 1999 Güneş tutulması öncesinde yaşanmış olan uçak kazaları ve doğal afetler aslında bir haberciydi . 27 Temmuz kanlı ay tutulması sonrasında benzer olaylar yaşıyoruz. Mesela !

  • Meksika’nın Durango şehrinde, 97 yolcu ve 4 kişilik mürettebatı bulunduğu belirtilen bir uçak havalandıktan kısa süre sonra düştü. 01.08.2018 !
  • İsviçre’de yine 01.08.2018 tarihinde yaşanan uçak kazasında 4 kişi hayatını kaybetmişti. Ertesi gün yine İsviçre’deki Alp Dağları’nda seyir gezisi yapan uçak dün öğle saatlerinde düştü. Açıklamaya göre, kaza sonucu 20 kişi hayatını kaybetti. 05.08.2018 !
  • ABD’nin California eyaletinde küçük uçağın düşmesi sonucu 5 kişi hayatını kaybetti. 6.08.2018!
  • Moritanya’nın güneyinde küçük bir uçağın düşmesi sonucu Fransız uyruklu pilot hayatını kaybetti. 08.08 . 2018 !
  • ABD’nin California eyaletinde 1 haftadır süren yangınlar kontrol altına alınamıyor.
  • 24 Temmuz yani kanlı ay tutulmasından üç gün önce başlayan orman yangını kanlı ay tutulması sonrasında söndürülebilmişti.
  • Alaska yılbaşından sonra 8.2 ile sallanmıştı . Kutuplar sıkıştırıyor diyerek geçistiriyoruz.

Fakat ! Kanlı ay tutulmasından sonra !

– Endonezya’nın turist adalarından Lombok’ta 7 büyüklüğünde bir deprem meydana geldi. 05.08.2018 !

– Kolombiya’nın Mesetas kentinde 5,1 büyüklüğünde deprem meydana geldi. 03.08.2018 !

 

Ve sıra Türkiye `de !

  • Rize 08.2018 tarhinde büyük bir sel faciasıyla karşı karşıya kaldı .
  • Ordu ilimiz bugün çok hasarlı bir sel faciası yaşadı . 08.08.2018

Bu örnekleri çoğaltmaya gerek duymuyorum . Fakat ! Dünya SOS veriyor . Bilimsel olarak var olanlar ezoterizmin içerisinde yer alıyor .

Nereye bakarsanız bakın ! Ne diyorum ben “ Mavi Tuğ kalktı . Yaşanacaklar yaşanacak.”  İlahi tesadüf o ki !  11 Ağustos 1999 – 11 Ağustos 2018 , çıkarttığınız zaman 19 çıkar. 1.500 yıl oldu . Türk milleti soykırıma tabi tutuluyor.

Türk yoksa dünya yok . Boşuna demiyorum . Fakat ! Hala başka noktalarda kendilerine uydurma hikayelerle yaşayanlar , Türk var olacak . Türk karşısında kim olduysa yok olacak . Şimdi bu döneme girdik.

Antik Mezopotamya’da Güneş Tutulmaları

Mezopotamyalılar için Güneş tutulmaları, tehlikeli ve korkutucu gelmiş olmalıdır ki; davullarla ve ağıtlarla gerçekleşen ritüellerle karşılanırdı.

Shamash, cennetin ve yeryüzünün hâkimi, kil heykel, c. MÖ 2000-1750

Sümerler için Utu, Asuriler ve Babilliler için Shamash-Şamaş olarak bilinen güneş, Mezopotamya’nın en önemli tanrılarından biriydi. Her gün doğudaki dağlarda bulunan cennet kapılarından ortaya çıkıp, gökyüzünü aşar ve sonra da batıda bulunan dağların cennet kapıları vasıtasıyla ortadan kaybolurdu. Yolculuğunda her şeyi görürdü. Bu sebeple ona cennetin ve yeryüzünün hâkimi olarak ibadet edilirdi. Dünyadaki hayat kısa, sert ve acımasızdı. Adalete yönelik evrensel çağrı ise sadece basit bir “O Utu!” feryadıydı.

Shamash (ortada) cennetin kapıları boyunca yükseliyor. Sippar’dan bir taş silindir mühürünün modern baskısı, c. MÖ 2300

Arada bir, bu varlık beklenmedik bir şey yapardı- gün ortasında kaybolurdu, dünyayı karanlık sulara daldırırdı! Mezopotamyalılar anlayamadıkları bir dünyada yaşama talihsizliği içindeydiler. Küçük enfeksiyonlar ölümcül sonuçlar doğurabilirdi, kıtlık oldukça yaygındı ve adalet zorluydu. İnsanlar bu talihsizlikleri için küskün tanrıları, kötülük dolu iblisleri ve cadıları suçlamışlardı. Güneş tutulmaları, bilhassa tehlikeli ve korkutucu gelmiş olmalıdır ki; davullarla ve ağıtlarla gerçekleşen detaylı ritüellerle karşılanırlardı. Bu korkutucu durum, antik bir şarkıda ise şöyle geçer: “Benim aşkım tutulmayı dahi aydınlatan bir ışıktır”

Güneş tutulması sırasında ortaya çıkabilecek herhangi bir kötülükten kurtulmak için yapılan bir ritüel, Çıplak yazı ile yazılmış kil tablet, Uruk’dan, c. MÖ 200-100

İlahi irade ile ilgili ipuçları gökyüzü de dahil her yerde bulunuyordu. Akademik bir kaynak kitap, sadece astrolojik işaretlere dayanan 7000 kehanet içermektedir. Gök kubbedeki hareketler yeryüzündeki olayların meydana gelmesine neden olmuyorlardı ama burada olabilecek şeylere karşı uyarı yapıyorlardı:

“Hem gökyüzü, hem de yeryüzü kehanetler üretirler; ayrı ayrı görünmeleriyle birlikte gökyüzü ve toprak birbiriyle ilişkili olduğundan aslında asla ayrı değillerdir. Gökyüzündeki, kötülüğe dalalet eden bir işaret, dünyadaki kötülüğün aynasıdır ve yeryüzündeki bir dalalet ise gökyüzüne de yansır.”

Antik Kehanetler El Kitabı, çivi yazısı ile yazılmıştır kil tablet, MÖ 7. yüzyıl, Ninova.

Bir Mezopotamyalının gözünde uzaktaki yıldızlar, gökyüzünde ikizler, yengeç, aslan, terazi, akrep gibi resimleri oluşturuyordu. Bu resimler, her biri gökyüzünde 30 derecelik bir yer işgal eden ve 12 işaretten oluşan bir Zodyak’a isimlerini verecekti. Bugünkü zodyak işaretlerinin çoğu o zamandan türedi. Daha sonra kişisel burç özelliklerini de kazanmış olsalar da bugünkülerden oldukça farklılar:

“Yıl 243 (M.Ö. 69) 20. Nisannu’nun 9. Saatinde çocuk doğdu … o yıl 28. Abu’da (20 Ağustos) Leo’nun sonunda görülemeyen ama beklenen bir güneş tutulması … o çocuk … iyi şans … iyi şans azalacak.”

MÖ 69’da doğan bir çocuk için bir yapılmış kişisel yıldızname, Kil tablet, Babil

Antik dünyada Babiller, yıldız gözlem becerileri ile ünlüdürler. Onların yedi asırlık programı, tüm tarihin sistematik astronomik gözlemlerinin en uzun dizilerinden biri olmayı hala sürdürüyor. Bu bilgi, doğuda Hindistan’dan Mısır’a ve batıda o zamanın dünyasında geriye kalan tek yer olan Yunan dünyasında ödüllendirildi. MS 2. yüzyılda astronom Ptolemy, MÖ 747’ye kadar uzanan Babylon astronomik kayıtlarını hevesle çizdi. Ptolemy’nin kitabı Almagest (daha sonra İslam dünyasında verilen adı ve Avrupa’ya da bu şekilde ulaşmıştır), MÖ 16. yüzyılda Kopernik devrimine kadar astronomiye hükmetti.

Sistematik astronomik gözlemlerin hayatta kalan en eski kaydı, Kil tablet, MÖ 652, Babil

Mezopotamyalılar, tutulma ile ilgili günümüzde dolaşan kıyamet teorilerini (daha önce NASA tarafından çürütülmüş olan) alay konusu yaparlardı. Nibiru (aslında Nebiru ‘Geçiş’, Jüpiter gezegeninin diğer bir adı) güzellikle olumlanan bir gezegendi ve Mezopotamyalılar onun hareketlerini gayet iyi biliyorlardı. Asur İmparatorluğu döneminde, Jüpiter görüldüğü zamanlarda gerçekleşen tutulmalar sırasında kralın korunması için yapılanlar dışında ritüellere ihtiyaç duyulmazdı.

Pierre Brebiette (1642), Aut Deus naturae patitur, İki filozof, arka planda bir antik kentin bulunduğu bir tutulmaya tanık oluyorlar, Etching, 1617-1642

Bir Babil günü 360 birime bölünmüştü. Aynı birimler ile güneşin yörüngesini ölçmüşlerdi; bu 360 derece açıyı da ifade ediyor. Aynı şekilde, astronomide ideal yıl on iki adet 30 günden oluşur ve bu da toplam 360 eder. Babiller, gerçeğin biraz daha karmaşık olduğunun farkındaydılar ve kaç ek birimin eklenmesi gerektiğini ve bu eklemenin yapılması gereken zamanını doğru bir şekilde tespit ettiler. Zamanlama çok önemliydi. Yıl boyunca belirli günler çeşitli şeyler yapmak için şanslı veya şanssız olarak nitelendirilirdi. Astronomi ve astroloji tek bir sistemdi .

11 Ağustos sonrasını hep beraber yaşayarak göreceğiz. Amacım kimseyi ürkütmek değil . Bildiklerimi aktarmak . Umarız bir şeyler olmaz. Malüm olan , bizler Mezopotomya topraklarında SÜMER ve HİTİT uygarlığının bugüne olan taşıyıcısıyız. Ataların ilminden faydalanacağız. Ne ala ki ! Bu konulara kimse girmiyor.

Kanlı ay tutulması , orman yangınları , uçak kazaları ve sıra geldi güneş tutulmasına . Süreç depremle devam edebilir. Belki hiç deprem olmaz. Her şey yazdıklarımın içinde saklı  . Anlayacak olan sizlersiniz.

Prof. Dr. Şerif Barış, şu an istatistiklere bakıldığında Türkiye’nin suskun bir deprem döneminde olduğunu vurgulayarak, “Sadece 2 tane çok büyük deprem oldu. Dolayısıyla önümüzdeki 10 yılda 7’den büyük depremlerin olabileceği arka arkaya olabileceği bir döneme girecek. Bizim çocuklarımız mutlaka bu büyük depremleri yaşayacaklar ve görecekler” diyor.

Bende farklı bir şey demiyorum . Sağlıacakla kalın .. Ama bir ricam var.

Hüseyin Hakkı Kahveci'nin Kitapları

 

  • RABITA UĞUR MUMCU`DAN SONRA
  • ATATÜRK `ÜN YASAKLANAN KİTABI
  • ATATÜRK VE CUMHURİYETE KUŞATMA – YAHUDA kitaplarını okuyunuz .

Sevgi ve saygıyla !

Atabey H.Hakkı Kahveci

  • The British Museum Blog – Jonathan Taylor. 21 Ağustos 2017.

Kaynak: http://arkeofili.com/antik-mezopotamyada-gunes-tutulmalari/

 

Hakkında Hüseyin Hakkı Kahveci

Hüseyin Hakkı Kahveci Gazeteci, Yazar, Stratejist, Siyaset ve Terör Uzmanı olarak Free Lance yani bağımsız gazetecilik alanında faaliyet göstermektedir. 19 Kasım 1972 tarihinde İstanbul'da dünyaya gelmiştir. İlk – Orta ve Lise eğitimini Ankara'da tamamlamış olup 1991 yılında Devlet Bursu ile yurt dışında burslu Tıp eğitimi almıştır. Sonrasında CSU – USA'de İşletme üzerine Üniversite eğitimi sonrasında MD; Master düzeyinde Uluslararası İlişkiler ve Management eğitimi almıştır.

OKUDUNUZ MU?

Hüseyin Hakkı Kahveci Parlamento Haber Köşe Yazıları

Atatürk’ün Bestelettiği İlk Türk Operası Özsoy’daki Önemli Mesajlar

Ulu Başbuğ Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün bizzat yazdığı satırları içeren Özsoy operasını bilir misiniz? Özsoy …